İş Hayatında ve Özel Hayatta Teşekkür Kültürü: Küçük Bir Sözcüğün Büyük Etkisi

İş hayatında ve özel hayatımızda beğenilme ve takdir edilme ihtiyacımız vardır. Yaptığımız bir şeyin fark edilmesini ve bunun karşılığında takdir veya teşekkür almayı bekleriz. Aynı şekilde, yönettiğimiz veya birlikte çalıştığımız insanların da bizden beklentisi budur.

Ancak teşekkür etmek her zaman yaygın bir davranış değildir. Çoğu zaman "Zaten onun işi, bir de teşekkür mü edeyim?" ya da "Her şeye teşekkür edilmez, şımarır" gibi düşüncelerle bu basit ama güçlü motivasyon aracını kullanmayı ihmal ederiz.

Aslında teşekkür etmek, farkındalıkla ilgilidir. Eğer teşekkür etme pratiğini günlük hayatımıza dahil edersek, teşekkür edecek nedenleri daha fazla fark etmeye başlarız.

Teşekkür Etmek: Ücretsiz Bir Motivasyon Aracı

Elbette hepimiz yaptığımız işin karşılığında bir ücret alıyoruz. Ancak, bir çalışma ortamında yalnızca maaş değil, saygı, değer görme ve takdir edilme hissi de büyük önem taşır. Teşekkür etmek, kişinin kendini daha değerli ve motive hissetmesini sağlayan en basit ama etkili yollardan biridir.

Peki, nasıl ve ne zaman teşekkür edilmeli?

✔ Sadece laf olsun diye teşekkür etmek yerine, içten ve anlamlı bir teşekkür etmek önemlidir.
✔ Teşekkür ederken nedenini belirtmek, takdirin daha güçlü hissedilmesini sağlar.
✔ Örneğin: "Dün Excel'de formülü yazarken bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim, çok işime yaradı. Sayende saatler sürecek bir işi çok daha hızlı hallettim."
✔ Eğer mümkünse, birine teşekkür ederken başkalarının yanında da bahsedin ki kişi kendini daha değerli hissetsin.

Basit bir "teşekkürler" bile hiç teşekkür etmemekten daha iyidir. Ancak zaman ayırarak, göz teması kurarak ve sebebini belirterek edilen bir teşekkür, daha güçlü bir etki yaratır.

Teşekkür Kültürünü Yerleştirmek: Küçük Adımlarla Büyük Değişimler

Teşekkür etmek sadece teşekkür edilen kişiyi değil, teşekkür eden kişiyi de iyi hissettirir. Kibirden uzaklaştırır, çalışma ortamında pozitif bir kültür yaratır. Bu yüzden, teşekkür etmeyi bireysel bir hedef haline getirmek gerekir.

Bu kültürü işyerinde teşvik etmek için şirketimde “Teşekkür Defteri” uygulamasını başlattım:
✔ Yönetim ekibine bir defter dağıttım ve önüne teşekkür etmenin önemini anlatan bir yazı ekledim.
✔ Dileyenler defteri kişisel notları için kullanabilir, dileyenler ise “Teşekkür Defteri” olarak değerlendirebilir.
✔ Eğer teşekkür defteri olarak kullanırlarsa, her gün en az bir kere teşekkür etmeyi hedeflemelerini ve deftere yazmalarını istedim.

Bu uygulama, çalışanların gün içinde bile olsa teşekkür edecek bir neden bulmalarını sağlayacak. Başlangıçta zorlanabilirler, ancak zamanla içselleşecek ve yönetim anlayışlarında bir değişim yaratacak.

Bir sonraki aşama ise “Teşekkür Kartları” uygulaması olacak.
✔ Çalışanlara dağıtılacak boş teşekkür kartları ile, çalışanlar istedikleri kişiye yazılı bir teşekkür notu bırakabilecek.
✔ Yöneticilerine, çalışma arkadaşlarına veya farklı departmandan birine teşekkür edebilecekler.
✔ Bu küçük jestler, zamanla kurum kültüründe büyük bir dönüşüm yaratabilir.

Sonuç: Küçük Bir Teşekkür, Büyük Bir Fark Yaratır

Teşekkür etmek basit ama iş ortamındaki mutluluğu ve bağlılığı artıran bir alışkanlıktır. Eğer bu kültür işyerine ve hayatımıza yerleşirse, yaratacağı etki düşündüğümüzden çok daha büyük olacaktır.

Bugünden itibaren teşekkür etmek için bilinçli bir çaba harcamaya ne dersin?

Previous
Previous

Çalışan Bağlılığı ve İşe Tutundurma: Sadece İnsan Kaynaklarının Değil, Hepimizin Sorumluluğu

Next
Next

Kariyerde Yolda Olmak: Bir Adım Atmadan Bilemezsin